Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fethiyle başlayan süreçte , Gümüşhane’de bulunan gümüş madenlerinin  işletilmesi ve çıkan ham gümüşün hayvanlar sırtında Trabzon Limanı’na getirilmesi, buradan da gemilerle genelde İstanbul ve diğer liman şehirlerine ulaştırılması, Trabzon ticaretine ve kuyum mesleğine önemli katkılar sağlamıştır. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethi anısına üzerinde Trabzon yazılı gümüş sikkeler bastırması Trabzon kuyumculuğunun önünü açan nedenlerdendir.

Kazaziye sanatı 1914 yılında Rus Çarlık orduları ile Karadeniz’e gelen Kafkasyalı ustaların geri gitmemesi ve Trabzon’a yerleşmesiyle , Kafkas ustalarla birlikte yapılan kamçı sanatıdır.

Diğer tez ise kazaziye sanatının Mezopotamya uygarlıklarından Lidyalılara dayandığını öne sürmektedir.

Tamamen el işçiliğiyle yapılan kazaziyede önce 24 ayar saf altın veya bin ayar saf gümüş, 0,08 mikron kalınlığında ince tel haline getirilir. Saç teli kalınlığındaki bu tel, bir çıkrık yardımıyla ibrişim( bugünkü adıyla ipek iplik) üzerine sıkı bir yay gibi sarılarak belli bir esneklik ve kalınlığa ulaşır. Bu kalınlığa getirilen tel, kazaziye sanatının ana ham maddesidir. Bu telden tamamen tel örgü teknikleri kullanılarak değişik parçalar üretilir. Tasarlanan ürüne göre bu küçük parçacıklar birleştirilerek takıya dönüştürülür. Eskiden sadece tesbih püskülü olarak bilinen kazaziye sanatında artık değişik ürünler de üretilmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.