İşte adım adım tesbih yapımı

Tesbihin yapılacağı madde önce testereyle uygun ende çubuklar halinde kesiliyor. Bu çubuklar istenilen tane boyuna göre bölünüyor. Tornada “çarkuşane” denilen aletle, dakikada 3500 devirde döndürülürken tam ortadan deliniyor. Kalıba geçirilen tane yani “habb” sol elle ileri-geri döndürülürken, sağ eldeki ardayla da yontuluyor ve rendeyle istenilen biçime sokuluyor. Tanelerin hepsinin aynı boyda olması sağlanıyor.
Sonra malafadan sökülmeden kaol ile cilalanıyor. Kaol, aktarlarda satılan bir parlatma solüsyonu…

Eski ustaların kol kotalarla cila yaptıkları ve tanenin deliğini dahi cilalattıkları biliniyor. Sonra “tahril” denilen bir ip üzerine parçalar diziliyor…

Tesbih ustaları 1965 yılından bu yana yavaş yavaş çağa uyarak elektrikli tornalara geçmiş… Hatta bilgisayarlı torna kullananlar da varmış. Şu anda çıkrık kemane ile tesbih çeken bir usta bilinmiyor. Çeken ustalar çektikleri tesbihlere kendi üsluplarıyla imzalarını atmışlar… Ağaç tesbihlerde ise imame, ustanın imzası yerine geçiyor. İmamenin çekilişinden ustanın kim olduğu anlaşılıyor.

Osmanlı döneminde bir sanat ve ustalık işine dönüşen tesbih yapımı, mahir tesbih ustalarının “kemane” adı verilen tornalarında gerçekleşmiştir. Elle veya ayakla çalışan kemaneler ve ona eşlik eden el matkapları günümüzde artık kullanılmıyor. Değişen koşullarla birlikte tesbihler de “çekim” adı verilen modern yöntemlerle yapılır hale geliyor.

Önce tesbih taneleri yapılıyor

Tesbih yapımında ilk olarak kullanılan madde, kalınlığı en fazla bir milimetre olan testere aracılığıyla kare ya da dikdörtgen parçalara bölünüyor. Kesilen parçalar parmaklar arasında tutularak dönen bir zımparada kendi eksenleri etrafında sürülerek silindir ve yuvarlak biçimlere dönüştürülüyor. Ustalarının “yuvarlama” dediği bu işlemin ardından taneler, bir tona aynasına takılıyor ve “delme” işlemine geçiliyor. Torna aynasında taneler, dakikada 3 bin 500 devirde dönerken puntodan yaklaştırılan 0.7 milimetre çapındaki matkapla deliniyor (Tane büyüklüğüne göre bu çap artırılabiliyor ya da düşürülebiliyor).

Tesbih yapımının can alıcı noktası

Tesbih yapımının en can alıcı safhası ise bu noktada başlıyor yani tornada işleme safhası. Bu aşamada, tornanın aynasına sıkıştırılan bir çelik çubuk, eğe yardımıyla beş köşeli konik malafa şekline getiriliyor. Torna aynası dönerken bu malafanın, yalpasız, salgısız ve adeta “dönmez” gibi görünmesi ise hayati önem taşıyor. Zira malafa salgılı döner; tane, tam deliği merkez alacak şekilde işlenemez ise ipe dizildiğinde “sarhoş” diye tabir edilen şekilde kaçık duracaktır.

Ardından, malafa üzerinde sıkışmış halde dönen taneye, hava çeliğinden düz uçlu bıçaklarla şekil veriliyor. Sabitleştirilmiş ölçüdeki bir kumpasla sık sık boy kontrolü yapılırken, serbest ölçüdeki bir kumpasla da çap ölçümü yapılıyor. Böylece taneler arasında sıfır hata olması sağlanıyor.

Tesbih çekmenin her aşaması incelikli

İstenilen ölçüye getirilen taneler, duraklar, imame ve tepelik; malafadan sökülmeden önce üzerine parlatıcı dökülmüş yumuşak tüysüz bir bezle cilalandıktan sonra kendine uyan renkteki ipe diziliyor.

Tesbih dizim safhası da ince bir işçilik gerektiriyor. Tesbih ipinin iki ucunun sarmal şekilde buruluşu, uçlarının bal mumlanışı, imamenin altındaki ve üstündeki düğümlerin atılışı da ustasının maharetiyle tamamlanıyor. Aynı zamanda tesbih yapma işine, çoğumuzun elde tek tek tane çekmek olarak bildiği isim verilerek tesbih çekmek deniyor.

Bu arada belirtmeliyiz ki, tesbihlerin en güzelleri de yine İstanbul’da yapılırmış. İslam ülkelerinden zengin meraklılar yüzyıllar boyunca en güzel tesbihleri hep İstanbullu ustalardan edinmişler.

Lokman Usta’nın dediğine göre günümüzde tesbih koleksiyonu yapanlar da gün geçtikçe artıyor. Tesbihin neden yapıldığı, imamesinin orijinalliği, tanelerin muntazamlığı, ipe dizilişindeki renk uyumu tesbihin maddi manadaki değerini arttıran özellikler. Allah’ı anarken insanın elindeki aracın doğal maddelerden oluşması ona ayrı bir lezzet de katıyor. Pek çok madenin insana değdiğinde olumlu etkileri olduğunu biliniyor.

Neticede her iki anlamda da “tesbih çekmek” insanı bulunduğu boyuttan çok daha ötelere götürüyor. İnsana diyor ki, “Nerede olursanız olun kalbinizin tesbihini yanınızda götürün. Yüce olan tek yaratıcıyı her an anın. Huzur bulun, huzurla kalın.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.